BİLGİ: Your browser does not accept cookies. To put products into your cart and purchase them you need to enable cookies.
Yazdır Yazdır
Yazdır
BEŞ DEMET SÖZ - Cilt 1

BAŞKALARININ ÇİZDİĞİ SINIRLARDA YAŞAMAK
Resmin tümünü görüntüle


BAŞKALARININ ÇİZDİĞİ SINIRLARDA YAŞAMAK

Fiyat: 1.00 €

Ürün hakkında soru sor

İthaf

 

O'nun sınırından başka sınır tanımayanlara...

 

İçindekiler

- Önsöz

- Lâilâhe illallâh Kapısı

- Zikir

- Değer Ölçümüz Ne Olmalı?

- Başkalarının Çizdiği Sınırlarda Yaşamak

- Suçumuz Günahsız Olmaya Çalışmak

- Cehâlet

- Kalem Üzerine

- Rekâbet

- Ölüm

- Teröristi Bulunmayan Terör

- Libâs-ı Müteharrike

- Hırsızlık

- Riyâ-Gösteriş

- Yardımlaşmak

- Er Olmak Sana, Ser olmak Bana

- Hata Ararken Hep Başkaları

- Hediyeleşmek

- Ziyâretlerimiz

- Hep İtiyoruz, Çekemiyoruz

- Beyin Sporu

- Zulüm Gahramanları!

- Hükümlüyüm

- Şüphe Uyandıran Sorular

- Mekke'lere Tâlib Olabilmek!

- Aklımızı Dalgalandıran Konular

- Hülâsâ

Takdim

Bismillâhirrahmânirrahim.
Allâh'ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.

Elinizdeki kitabda, Müslümanlar olarak ortaya koyduğumuz hatalı davranışlarımız ele alınmıştır.
Fakat bu, kat'iyyetle bazılarının söylediği gibi, halkımızı, küçük düşürücü (yani aptal) veya İslam
çizgisinin dışında görme (yani kafir) olarak ele aldığımız manasında anlaşılmamalıdır. Bundan
Allah'a sığınırım.
Mesela biz, televizyonumuz bozulduğu zaman tamirciye götürünce "Bu televizyon mudur, yoksa radyo mudur?" diye sorar mıyız? Hayır. Daha doğrusu hem biz, hem de tamirci biliriz ki, o bir televizyondur, fakat hatası vardır, onun için tamire ihtiyacı vardır. Ben de, hataları dile getirmeye ve bunların ne kadar önemli olduğunu belirtmeye gayret ettim. Fakat, tenkid ederken, hiç bir zaman tenkid edilenleri inanç noktasında yargılamaya kalkışmadım...
Konuların tamamında işlenen anafikri şu kelimelerle özetlemek mümkündür: İLİM-AMEL-İHLAS.  Bu üç unsurun birleşmesinden sonra ortaya bir görüntü çıkacaktır, işte onu da, ESTETİK olarak adlandırabiliriz...

Bugün biz, ne yazık ki estetikten mahrumuz...
İslam Alemi'nde estetiğin var olduğunu kim iddia edebilir?
O halde estetiği meydana getiren temel unsurlardan (yani ilim-amel-ihlas) birinde veya tamamında
hatalarımız var ki, estetiği meydana getiremiyoruz. Halbuki bizim dışımızdaki varlıklarda bu estetik
olayı en güzel şekilde devam etmektedir! Çünkü, o varlıklar Allah'ın (c.c.) çizmiş olduğu sınırların
dışına hiç çıkmamaktadırlar.
Meselâ elma ağacı, bir defacık olsun ceviz üretmeye kalkışmamaktadır. Yine muz ağacı da bir defa
olsun, yemeklik uzun kabak veya salatalık üretmeye kalkışmamaktadır. Ya yıldızlar? Yıldızlardan
birisinin, dünyamıza "Gel, seninle yörüngelerimizi değiştirelim" dediği vaki olmuş mudur?
İşte, onların bu itaatleri sonucunda ortaya bir uyumluluk ve güzellik çıkmaktadır ki, biz ona
ESTETİK diyoruz.
Bize gelince!.. Bizde bir itaatsizlik söz konusu... Allah (cc)'ın çizmiş olduğuı HAT üzerinde durmaya
hiç gayret etmiyoruz, edemiyoruz... Bu HATT'ın dışındaki yolculuğumuzla HATT'ın üzerindeki
yolculuğumuzu kэyasladığımızda, HATT'ın dışındaki yolculuğumuzun daha fazla olduğu
görülmektedir. İşte bu olay, bizden istenilen estetiği bozmakta ve bu bozuk görüntümüz, bizim,
itaat noktasında nerelerde bulunduğumuzu göstermektedir.
Sonra da bir soru: " Birbuçuk milyarlık nüfusumuza rağmen neden böyleyiz?"
Hepimizin bildiği gibi su iki hidrojen bir oksijenden müteşekkildir. Bu üç unsuru yan yana getirince,
su meyda gelir. Nasıl ki; bunlardan birini çekip çıkarınca, ortada su diye bir şey kalmıyorsa, tıpkı
bunun gibi, ilim-amel ve ihlas konularından birinde hata yaptığımızda huzurlu bir toplum olma
özelliğimizi kaybediyoruz.
İşte, ben de, dikkatlerinizi bu noktaya çekmeye çalıştım. Ancak, bu işin çoğunlukla veya azınlıkla
hiç bir alakasının olmadığını da hatırlatmış olayım... Çünkü; nasıl ki, bir milyar kalemin parçalarını
bir odada toplamakla bir tane de olsa kalem elde edemiyorsak ve mutlaka parçaların yerlerine
takılması gerekiyorsa; bir buçuk milyar parçanın bir araya toplanmasıyla da estetik elde edilemez.
Zaten edilemiyor... İnşaallah, üç unsuru (ilim-amel-ihlas) yan yana getirdiğimiz gün, özlediğimiz
görüntüye kavuşabileceğiz.
Allahü Teâlâ bizlere, en kısa zamanda hatalarımızı düzelterek iyi bir görüntüye kavuşmamızı nasib
eylesin. (1. Baskı: Medeniyet, İst. 1995)

Mithat Dindar
Lyon, 21.05.2010 - Cuma