HİKAYELER

Başkalarını "geceler"den kurtarmayı kendine gâye edinenlere....

- Takdim

- BALIĞIN İÇİNDEN ÇIKAN

- "ACELE ETMEYİN!"

- NEREDEN NEREYE...

- MAİL KUTUSUNDAKİ CENAZE

- ÜZEYİR GARİH'TEN BİR HATIRA

- BİR BARDAK SÜTÜN HATIRI

- « SADECE ŞÖMİNE İÇİN… »

- BN. CONDOLEEZA RICE

- "MAHÇUBİYETİNDEN RUSYA'YA KAÇTI"

- KAHRAMAN "KALMAK", KAHRAMAN "OLMAK"TAN ZORDUR!.

- ANZAKLI ÖMER

- LÂDİKLİ AHMET AĞA

- BİN AYNALI TAPINAK

- BEYAZ VE GÜZEL AT ÖLÜNCE...

- BİR ALKIŞ, VE…

- BU KADAR SEVEBİLİR MİSİNİZ ?

- SERAP

- OSMAN CEMAL'İN YAHUDİLERİ

- AŞKI UĞRUNA ASKER OLAN ÇİKO

- « BU KADAR EŞEĞİN ARASINDA NE İŞİN VAR »

- "SONRA SENYÖR?"

- ANA GİBİ YAR

- MADEM SEN BENİM KIZIMI, ÖYLEYSE BEN DE SENİN KIZINI...

- TRAFİK CEZASI

- MÜSLÜMAN İŞADAMIYDI O ŞİMDİ RAHİP

- KURŞUN KALEM

- PİLAN AYNI PİLAN...

- IŞIĞI YANAN EVLER...

- EN DEĞERLİ EŞYA

- KIRMIZI İBİKLİ KÜÇÜK TAVUK

- TEVAZU

- FABRİKA MÜDÜRÜ

- BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM

- DOĞRULUK

- BOZUK SİMİT PARALARI İLE CENNETİ SATIN ALMAK

- « HİÇ BÜYÜMEYEN KÜÇÜK KIZ ! »

- EĞER SANA VAZİYETİ ANLATSAYDIM…

- SESSİZ MESAJ

- KUR'AN, KULAKLARIMDAKİ FİLTREYİ KALDIRDI

- 'BENİ ÇORAPLARIMLA GÖMÜN'

- ÇÖL HIRSIZI

- PAPAZ AĞLATAN SORU MÜSLÜMAN YAPTI

- HOLLANDA'NIN KURUCUSU MÜSLÜMAN OLARAK ÖLMÜŞ

- YOKSULA EKMEK VEREN ELİ KIRAN BABA!

- ESKİ BİR MANKENDİ...

- GUANTANAMO'DAN HİDAYETE VARIŞ...

- FRANSIZ TÜCCARI ŞAŞIRTAN KESE VAKASI

- AZ DAHA İSLAM'I 20 KURUŞA SATIYORDUM!

- AYAĞIMI SIKIYOR

- BİR SAATİNİ BANA AYIRIR MISIN?

- FISILTIYI DİNLE... VEYA TAŞI BEKLE

- 'BİR' DEDİĞİNİ 'İKİ' ETMEDİM."

- İDAMLIK HAYAT HİKAYELERİ

- BİR BİSİKLETE ON KİLİT !

- YAŞANMIŞ DEĞİL, YAŞANMAKTA OLAN HİKAYE !

- ANZAK SUBAYIN ÇANAKKALE ŞAŞKINLIĞI!

- AFFET BABACIĞIM

- AFFETMENİN HAFİFLİĞİ

- AKIL OKULU

- ANLAYABİLMEK

- ASKER

- STANFORD ÜNİVERSİTESİ'NİN DOĞUŞU

- 60 YILLIK AŞK

- ADIM ATMADAN ÖNCE

- BAŞKALARININ FİKİRLERİNE KULAK VERMEK

- MÜSLÜMANI HIRİSTİYAN YAPMAYA ÇALIŞIRKEN MÜSLÜMAN OLDUM

- HRİSTİYAN BİR MİSYONERKEN MÜSLÜMAN OLAN MALEZYALI FERAHAN

Kendisi için başkaları tarafından oluşturulan kabuk, sınır, duvar... ne varsa hepsini kırarak,
parçalayarak, devirerek, aşarak SINIRI VE SAHİLİ OLMAYAN NİZAM'a tâbi olup, HAYAT
HİKAYESİ'ni buna göre tanzim edebilenlere ithaf ediyorum.

Hikâye, « Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması » dır.

Elbette her insanın öne çıkan, başkalarına ders olabilecek önemi haiz bir tane de olsa hikâyesi
vardır. Bunlar yaşanmış oldukları için tarihe mâlolmuş olaylardır. Bizler, ileriye doğru yürürken,
hikâyeler, yolumuzu aydınlatırlar.

Bazı hikâyeler dilden dile, bazıları da yazılarla diğer nesillere ulaşır. Yazılı hikâyeler, kalıcı olması
açısından çok önemlidir. Ben de, bunu çok önemsediğimden toplayıp siz okuyucularımla
paylaşmaya karar verdim.

Bu kitabı okurken, size, diğer kitaplarımın « Takdim » kısmında da ifade ettiğim gibi, aynı şeyleri
tavsiye edeceğim :

Lütfen, her bir hikâyeyi okurken, bir çok yönüyle değerlendirmeye çalışınız…

Unutmayınız ki, akıllı insan, tecrübeye ya çok az bedel öder, ya da hiç bedel ödemez…

Öyle insanlar vardır ki, tecrübeleri için çok bedeller ödemesine rağmen hiç ders alıp kârlı bir
hayata kavuşamaz…

Demem odur ki, bizler, âmânın hâlini anlamak için âmâ olmaya mecbur değiliz. Tıpkı bunun gibi,
yaşanan hikâyelerin olumsuzluklarından ders almak için aynı şeylerin bizim de başımıza gelmesi
gerekmiyor.

Yolumuzu aydınlatması düşüncesiyle okuyup, gerekli dersleri çıkarabilirsek, ileriki günlerde
olumsuzlukları en aza indirebiliriz.

Diğerleri gibi hikâyeleri de uzun yıllardan beri biriktiriyordum. Şimdi artık 100 A4 sayfasına
ulaştı.

Bunları sizlere takdim ettiğim için mutluyum.

Umarım hep birlikte faydalanırız.

Selam ve duâ ile…

Lyon, 12.03.2010, Cuma
Mithat Dindar